Pazartesi, Ekim 15, 2012

İlk Kare

Pekiy.

Çok az "tesadüf diye bir şey yok"tur. Miniminnacık mucizeler vardır.
Kırıntı kadar.
Çoğunlukla raslantıdır, öylesinedir. Geçer ve gider.
Pek çokları gibi.
Minibüste para uzatmak gibi. Yalnız gidilen sinemada yan yana oturulanlar gibi. Herhangi bir başvuruda tanışılan insanlar gibi.
Durak gelir, film ya da iş biter bi şeyler, bi şeyler...
Bazen de uzun soluklu raslantılardır, saçma sapandır.
İçine inatla mucize serpiştirirsin, tesadüfen birikmiş her şeye farklı anlamlar yüklersin.
Yok... Olmaz.
Belki yine olmazdır ama mucizedir işte, oldurur.
"Sen neler yaparsın P. A.?" diye sorar.
Kalabalığın içinde "biri"dir.
Hatırlamayacağın birkaç yorgun cümle çıkar.
Sonra günler günler olur ve her düşündüğünde o ilk cevapları hatırlarsın.
Bu O'nun mucizesidir.
Ama mucizenin bir kareye sığdığından haberi bile olmaz.