Pazar, Mart 20, 2011

1 nisan'da bir erik ağacı ile konuşabilirim



Pekiy.
Halbuki sadece hikayeler vardı, biz yoktuk.
Hikayeler benden önce de vardı ve benim için de vardılar, hep olmuştu mesela, evet.
Bir yerlerdeydi gizlenmişti; biraz bekledi. Hayat kadar tutarsızdı, bazen tutuvereceği de tutardı. Son'luydu çünkü. Hepsi biterdi.
En az bizim kadar ölümlüydü.

" Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder