Perşembe, Mart 31, 2011

Dost, candır!




Pekiy.

"Öyle gibiyiz, onu tanıyorum.
Tanıdık gibiyiz.
An değil "anı" fotoğrafçısıyız, üst üste yığılmış yıllar ve de "anı"; eş-dost..."

Yutkunmadı, öfkelenmedi de.
Bağırmadı, sakindi.

"Durmayın öyle, yazın." dedi.
"Bir cümle olsun, bir şey olsun zırva ya da çok daha iyisi..!
"Hepiniz ünlü olun, hemen!"

Durmadı, düşünmedi bile. Sakindi.

"Başka türlü Bresson olunmaz ki..."

Çok geçmedi ama durdu, hatta düşündü de.

"Ya da...


Yanılıyor olmayayım sakın!?"

Pazar, Mart 20, 2011

1 nisan'da bir erik ağacı ile konuşabilirim



Pekiy.
Halbuki sadece hikayeler vardı, biz yoktuk.
Hikayeler benden önce de vardı ve benim için de vardılar, hep olmuştu mesela, evet.
Bir yerlerdeydi gizlenmişti; biraz bekledi. Hayat kadar tutarsızdı, bazen tutuvereceği de tutardı. Son'luydu çünkü. Hepsi biterdi.
En az bizim kadar ölümlüydü.

" Önümüzde hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu."